Mekke’nin fetih yıldönümünde Cenab-ı Allah’tan barış ve kardeşlik iklimini şehrimizde, ülkemizde ve tüm İslam âleminde hâkim kılmasını niyaz ediyorum

         

           İslam Âlemi olarak her yıl 11 Ocak’ta Mekke’nin Hazreti Peygamberin (SAV) başında olduğu İslam ordusu tarafından fethedilişinin yıldönümünü idrak etmekteyiz.

            Hazreti İbrahim’in (AS) inşa ettiği kıblemiz olan Kâbe-i Muazzama’nın bulunduğu Mekke şehri, Hazreti Âdem’den bugüne tevhidin timsalidir. Hazreti Peygamber’in dünyaya teşrif ettikleri, çocukluk ve gençlik dönemlerini yaşadığı Mekke, Resul-i Ekrem’in (SAV) Allah’ın (CC) dinine ilk daveti yaptığı yerdir.

            Mekke’nin fethine o günün şartları, sebepleri ve sonuçları itibariyle bakıldığında müstesna bir fetih olduğu görülür. İslam tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Mekke’nin fethinde kan dökülmemiş ve intikam alınmamıştır. Bu konuda son derece hassasiyet gösteren Peygamber Efendimiz(SAV) emsalsiz bir af ve hoşgörü örneği göstermiştir. Kendisini hicret etmek durumunda bırakıp düşmanca davrananların kötülüklerine karşı iyilikle, şefkatle ve merhametle karşılık vermiştir. Güçlü anında affetmek gibi çok güzel bir haslet sergileyerek asaletin en yükseğini göstermiştir.

          Bu büyük fetihle Mekke şirkten kurtulmuş ve Beytullah putlardan temizlenmiştir. “Hak geldi batıl yok oldu. Esasen batıl her zaman yok olmaya mahkûmdur” buyuran Resul-i Ekrem, etrafındaki büyük kalabalığa irad ettiği hutbesinde şöyle buyurmuştur: “Ey Kureyş Halkı! Allah sizden câhiliyet gururunu, ba­balarla, soylarla büyüklenmeyi giderdi. Bütün insanlar Âdem’dendir, Âdem de topraktan yaratılmıştır." Sonra Hucurât suresinden şu âyet-i kerimeyi okumuştur: "Ey insan­lar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Övünesiniz diye değil, kolaylıkla tanışasınız di­ye, sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerliniz, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Allah her halinizi bilir, O her şeyden haberdardır." Akabinde kendisine onca kötülükleri yapan Kureyş’lilere “haydi gidiniz, serbestsiniz” diye buyurmuştur. Yani Allah’ın Resulü Mekke’nin fethinden sonra yüce ahlakıyla gönülleri fethetmiştir. Böylece Mekke’nin fethi gönüllerin fethiyle birleşen eşsiz bir zafer olmuştur.

          Bugün insanlık Hazreti Peygamberin(SAV) engin hoşgörüsüne ve getirdiği kutsi mesaja çok muhtaçtır. Özellikle kan ve gözyaşının eksik olmadığı Ortadoğu coğrafyası için çare, en büyük insanlık örneğini gösteren barış ve kardeşlik peygamberinin yolundan gitmektir.

          Bu duygu ve düşüncelerle, Mekke’nin fetih yıldönümünde Cenab-ı Allah’tan barış ve kardeşlik iklimini şehrimizde, ülkemizde ve tüm İslam âleminde hâkim kılmasını niyaz ediyorum. Tüm İslam âleminin fetih yıldönümünü can-ı gönülden tebrik ediyorum.

                                                                                                            Ataullah HAMİDİ

                                                                                                           Batman Milletvekili